10 İLİMİZ YIKILDI, CANLARIMIZ YOK OLDU

Doğal afetin böylesi...Ancak doğal afet olup olmadığı da tartışılmaktadır. Sismik dalgalarla yaratılmış, planlı bir deprem olma ihtimali üzerinde duruluyor. İspat edilebilir mi bilemiyorum. Şu bir gerçek ki yönetim, denetim, ekonomi yönünden en zayıf olduğumuz dönemde bunları yaşıyoruz. Demokratik yöntemlerle, seçimle yeni bir yönetim umudu taşıdığımız dönemde oldu olanlar. Bu da kötü planlara dahil miydi? Bilmiyoruz!

Deprem her an olabileceği düşünülmesi gereken bir doğal afet.

"Deprem olacak, acil önlem alınsın!"

Celâl Şengör, Naci Görür, Övgün Ahmet Ercan deprem uzmanlarımız sürekli uyardılar. Önlem alınmadı.

Marmara (İstanbul) depremi, Erzincan - Bingöl, Elazığ ve İzmir depremi için yakında olacağı konusunda yine sürekli uyarıyorlar.  Hangisinin önce olacağı belli değil. Belki önce yaşadığım şehir İzmir depremle sarsılır.

Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, 2020 yılında İzmir için , "İzmir’de 7,0 büyüklüğünde deprem üretebilecek 13 fay hattımız var" demişti. İstanbul'un ise sadece bir Kuzey Anadolu fay hattı var.

İzmir'de Karşıyaka, Çiğli, Narlıdere, Menemen, Konak, Alsancak ve Altındağ gibi ilçeleri deprem riski yüksek olan yerler olarak uzmanlar tarafından gösterilmektedir.

Bu konuda yetkiler ne gibi önlemler alıyorlar bilmiyoruz. Büyük bir ataletle kader beklentisi içindeler eminim. Yetkililerimiz tarikatlar aracılığı ile belki depremi önlerler , deprem duası da vardır belki.

Avrupa'da 25.000 müteahhit varken, ülkemizde 455.000 müteahhit bulunmakta imiş, bunun 150.000 i geçici müteahhitmiş. Eğitimsiz, cahil cesaretli, gözünü para hırsı bürümüş bu insanların elinden müteahhitlik belgeleri alınmalıdır.

Bilgi ve deneyimi olmayan bu insanların inşaa ettiği çok katlı binalar dikey tabut olarak adlandırılmakta idi ve zaten öyle de oldu.  Artık çok katlı, rant kokulu, insanları ölüme sürükleyen bu binalardan vazgeçilmelidir. 50 yıl önce yapılmış köy okulunda çatlak bile yokken, 6 ay önce yapılmış lüks apartmanlar yerle bir olmuş durumdadır. Bu nasıl açıklanabilir?

Denetleme mekanizmaları güçlendirilmeli , görevini yapmayanlara ağır cezalar getirilmelidir.

En önemlisi de konut satın alanların her konuda araştırma yapmadan konut almamalarıdır. Binaların dış görünüşünden ziyade sağlamlığı araştırılmalıdır. Tedbirlerimizi alırsak senaryo depremde olsa çok fazla zarar görmemiş, insanlarımızı kaybetmemiş oluruz.