ANTALYA SEVDAM ve UNESCO ÖDÜLÜM

UNESCO'NUN DİKKATİNİ ÇEKEN ÇALIŞMALARIMDAN BAZILARI

Dünyanın en prestijli ödülünün şahsına verilmesi ile ilgili  çalışmlarımdan bazılarını sayacak olursak...

1- Çaltıcak Koylarının kıyı yağmacılarına peşkeş çekilmesi olayında, verdiğim amansız mücadelem sonucu tam üç kez tahsisini iptal ettirmem...

2- Antalya'nın akciğerleri  konumundaki kıymetlimiz
Vakıf Zeytinliğini ele geçirmek isteyenlere karşı, kararlı mücadelem sonucu, son ihalesini Hakan Tütüncü’nün Ankara telefon trafiği desteği ile (2009) iptal ettirip, nihayetinde Borsa Başkanı Ali Çandır'ın yönetimindeki A.Ş. ile emin ellere teslim edilmesindeki etkin rol oynamam...

3- Korkuteli Bayat ovasındaki 30 bin dönümlük sebze meyve  bölgesini yok edecek, Naldöken mevkiinde çimento fabrikası kurulması ile ilgili (2000 yılı) ruhsatın iptalindeki başarım...

4- Bunlara ek olarak Adarsan cennetinin korunması mücadelem...  

5- Düden ve Kırkgöz havzalarının SİT alanı ilan edilerek korunmaya alınmasındaki öncülüğüm...

6- Falezlerin korunması mücadelem...

7- Dokuma ve Pil Fabrikalarının da içinde bulunduğu 700 dönümlük alanın imara açılması ile ilgili meclis kararını iptal ettirerek bölgenin betonlaşmasını önlememdeki etkin mücadelem...

Antalya sevdamla yaklaşık 40 yıldır kentimizin diğerlerinin korunması adına kılıçtan keskin kalemimle verdiğim  savaşvari mücadelelerimden sadece birkaçı bunlar...

Son günlerde  Beşkonak cennetimizi cehenneme çevirecek doğa düşmanı mermer ocağı izinlerine karşı savaş vermeye başladık...
Bu mücadelemizin baş mimarı Hakan Halim Okudan'ın başkanlığını yaptığı Beşkonaklılar Birlik ve Beraberlik Derneği  Yönetimi ile...
 Bu tarihi mücadeleye destek veren Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı İdris Taş ve Antalya Barosu ile işbirliği içindeyiz...

Sonuç olarak...
Antalya düşmanlarına karşı mücadelemin son nefesime kadar süreceği gerçeği  ile...

O meşhur sözümle son noktayı koymak istiyorum...

Adın Antalya, soyadın cennet, sana ihanet edenlere binlerce lanet..