ANTALYA’NIN SUYU VE TOPRAĞI ALARM VERİYOR

Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili Aykut Kaya, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında söz alarak, Antalya’nın geleceğini doğrudan etkileyen iki temel soruna dikkat çekti: su krizi ve tarımda yaşanan ekonomik çöküş.

Antalya’nın içme suyunun yaklaşık yüzde 96’sının 1.208 sondaj kuyusundan karşılandığını belirten Kaya, Antalya Su ve Atıksu İdaresi’nin (ASAT) yalnızca bu kuyular için ayda yaklaşık 200 milyon lira elektrik faturası ödediğini söyledi. Yeraltı su kaynaklarının hızla tükendiğini vurgulayan Kaya, “Antalya’nın su sorunu sondajlarla çözülemez. Bu tablo sürdürülebilir değildir” dedi.

Kaya, çözüm için Oymapınar Barajı ve Karacaören Barajına işaret etti. Oymapınar Barajı’nı besleyen Dumanlı Su kaynağının, dünyanın en kaliteli tatlı su kaynaklarından biri olduğunu belirten Kaya, bu suyun doğal cazibeyle alınması hâlinde Antalya merkez ve Alanya hattının içme suyu ihtiyacının uzun yıllar karşılanabileceğini söyledi. Bu yöntemin enerji maliyetlerini ciddi biçimde düşüreceğini belirten Kaya, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Antalya adına destek talep ettiklerini ifade etti.

Karacaören Barajı ile ilgili de uyarılarda bulunan Kaya, 2011 yılında imzalanan içme suyu protokolüne rağmen 43 kilometrelik isale hattının yalnızca 11 kilometresinin tamamlandığını hatırlattı. Baraj havzasının sanayi ve arıtma tesislerinden gelen atıklarla kirletildiğini vurgulayan Kaya, alınan koruma kararlarının uygulanmadığını belirterek, hattın tamamlanması ve havzanın etkin biçimde korunması çağrısında bulundu.

Kaya, konuşmasının ikinci bölümünde ise tarım sektöründe yaşanan nakit krizi, yüksek maliyetler ve çiftçilerin artan borç yüküne dikkat çekti. Üreticilerin aylarca zararına satış yaptığını, fiyat artışlarının kayıpları telafi etmeye yetmediğini ifade eden Kaya, tarımda zincirin tüm halkalarının vadeli çalışmak zorunda kaldığını söyledi.

Bağ-Kur borçları nedeniyle emekli olamayan çiftçilere dikkat çeken Kaya, borçların faizsiz yeniden yapılandırılması, kadın çiftçilerin primlerinin yarısının devlet tarafından karşılanması ve emeklilik yaşı gelmiş üreticilerin primlerinin ödenerek emekli edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Gençlerin tarımdan hızla uzaklaştığını vurgulayan Kaya, “Bu gidiş böyle devam ederse ileride Türk çiftçisi kalmayacak. Bizim Türk çiftçisini kaybetme lüksümüz yoktur” diyerek, üreticinin ürettiği ürüne pazar bulunması ve düşük faizli, uzun vadeli finansman modellerinin acilen devreye alınması çağrısında bulundu.