ANTALYA 10

ANTALYA 10 

Sabah uyandığında aklından günün rotasını geçiriyorsun. 

Direkt Kaş'a gidiyorsun, dönüşte ise noel babanın doğduğu yer Demre, Demrede bulunan Likya uygarlıklar müzesini de ihmal etmeden, portakalın başkenti Finike, domatesin merkezi Kumluca, Olympos, Yanartaş, Ulupınarda yemek molası, Tekirova, Phaselis antik şehri, Çamyuva, Kemer, Göynük, Beldibi üzerinden Antalyaya geri dönüyorsun. 

Kahvaltıdan sonra aracına atlayıp, yine yollara düşüyorsun. Kaşa gelesiye kadar harika orman manzaralı ve virajlı yollardan geçiyorsun. Kaşa geldiğinde şehir merkezine girmeden önce yüksekçe bir yerden Kaş'ın tüm güzelliğini seyredebileceğin bir yer dikkatini çekince arabanı oraya doğru sürüp, park ediyorsun. Bir süre Kaşı yukarıdan seyredip hem manzaranın tadına varıyor hem de yolun yorgunluğunu atıyorsun. Yeterince dinlendikten sonra tekrar arabana atlayıp şehir merkezine doğru gidiyorsun. Merkeze ulaştığında, şirin bir sahil kasabasına geldiğini görüyorsun. Deniz kenarına geĺdiğinde, yunan adası olan meisin bu kadar yakın olması seni şaşırtırken daha da şaşırtıcı bir şey dikkatini çekiyor. Denizin dibine serpilmişçesine duran tarihi eserler. Oradaki tur teknelerinden birinin kaptanı şaşkınlığını fark edince sana sesleniyor. 

"Tura katılmak isterseniz, buyurun. Daha ilginçlerini görebilirsiniz." 

Turun çok da zamanını almayacağını öğrenince tekneye atlıyorsun. 

Tekne Meis adasına doğru giderken kaptan dönerek; 

"Daha fazla gidersem, kara sularımızı terk edip, Yunan kara sularına gireceğimizden, Yunan sahil güvenlik botu gelip geri gönderiyor." 

Bu kadar kısa mı diye, önce kızıyorsun ve kaptana soruyorsun; 

"Bu kadar mı? Tur bu muydu?" 

"Daha bir şey görmediniz. Karşı kıyı boyunca geri döneceğiz." deyip, dümeni gösterdiği tarafa kırıyor. Kıyıya yaklaşırken; 

"Burada yüzmek yasak" diyor. Nedenini sorduğunda; 

"Aşağıya bak" diye yanıtlıyor. Aşağı, denize baktığında, suyun dibinin cam gibi görünecek kadar temiz olduğunu, daha da önemlisi batık şehrin kalıntılarının üzerinde gittiğini görünce yüz yıllar önce insanların yaşadığı binaların üzerinden tekneyle geçmek heyecanlandırıyor seni. 

Kıyıya vardığında, ömrün boyunca unutamayacağın bu anları zihnine kayıt ederek, meydanda denize karşı bir şeyler yudumlayabileceğin bir yerlere oturup, bu tatlı yorgunluğu atmak için kısa bir mola veriyorsun. Garson 29 ekimde  de gelmen tavsiyesinde bulunuyor. 

"O gece hem Cumhuriyet bayramı kutlamaları hem de bir sezonun bitişi şenlikleri var" diyor.DEVAMI ÇARŞAMBA GÜNÜ...