ÇÖZÜM
ÇÖZÜM
Geçen gün oturdum, düşündüm, evdekilerle sohbet ettik. Konu; ülkenin en büyük sorunu ne?
Herkes bir şeyler söyledi. Ekonomi, eğitim, atamalar, liyâkat, yargı, işsizlik, bir sürü konu çıktı. Adalet denilince aklımıza ilk gelen yargı oluyor ama her şeyi kapsıyor aslında. Adil olmaktan geliyor. Aile en küçük birim diyoruz. O zaman oradan başlayalım. Ailenin yöneticisi; anne, baba. Çocuklarına karşı adil olmalılar ki, onlar da ileride bu alışkanlık haline gelen davranışı, hayatının her devresinde devam ettirebilsin. Gerisi çorap söküğü gibi gelir.
Ekonomi; adil bir şekilde yapılacak gelir dağılımı ekonomiyi her zaman ayakta tutacaktır.
Eğitim; düşünsenize adil olmadığı için bundan faydalanamayan ne cevherler eriyip gidiyordur
Atamalar; adil yapılsa, hem emek verenler hakkıyla mesleğini icra etmek için motive olup konusunda daha verimli çalışacak hem de konularındaki artacak olan arz için gereken kaynağı verimlilikleriyle sağlama imkânı olabilecek. Ayrıca adil olsa, hak edenler atansa, gençler de karşılığını alabileceklerini görüp, eğitimlerine gereken önemi verirler.
Liyâkat; bir işi yapabilecek olanın yapabileceği mevkide olmasının ancak adil atamalarla yapılabileceğini ve o konuda karşılaşılabilecek sorunların da ancak bu şekilde hızlı bir biçimde çözülebileceğini sanırım bilmeyenimiz yoktur.
Yargı; açıklamaya gerek bile yok. Kanunlar belli. Suç işleyen kim olursa olsun aynı cezayı almalı. İşte o zaman hiç kimse "kim olduğumu biliyor musun?" diye soramayacağından, kanunlara uymak zorunda kalacak ve suç oranı azalacak. Sayın millet vekilleri de, aslında kürsü dokunulmazlıkları olduğu halde, attıkları her adımda dokunulmazlık zırhına sığınmazlar.
Aklınıza hangi sorun gelirse gelsin, adaletle ilişkilendirdiğinizde, çözüm olduğunu göreceksiniz. Sanki en büyük sorunumuz adaletsizlik gibi...
Hakan ALGAN