DAMARA BASMA

21 Mar 2022 - 11:36 YAYINLANMA

DAMARA BASMA 

Bir ülke düşünün. Bu ülkenin milyonlarca vatandaşı olsun. Milyonlarca farklı ahlak anlayışına sahip karakter. Doğal olan bu devletin vatandaşına güvenmemesidir. O kadar insanın içinde suistimâl edip, devletin imkânlarını haksız olduğu halde çıkarları için kullanmaya çalışan çıkacaktır. 

Devleti temsil eden hükümetse vatandaşlarını, kendisinden başka alternatifi olmayan müşteri olarak, kendisini de o dükkânın patronu olarak görsün. Dükkândaki ürünlerin, hizmetin fiyatını kafasına göre arttırıp, müşterilerine(!) bu şekilde satmaya devam ederse sorun da başlar. Çünkü artık vatandaşı hükümet yüzünden devletine güvenmemeye başlar. 

Sorunların başladğı hassas nokta burasıdır. Bundan sonra  kendisini yönetenlere inancını kaybetmeye başlayacağından, artık milyonlar kendini yönetenler tarafından kullanıyor gibi hisseder ve zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanır. 

Bunun sonucunda soru işaretleri beynini kemirmeye başlar. Hele birde hükümetle devleti birbirine karıştıranlar varsa, vatandaş olarak devletine karşı yapması gereken, vergiden çok daha önemli yükümlülüklerini bile yerine getirmemek için türlü yollara başvurur. Çünkü hayal kırıklığına uğramıştır. İnsan beyni işte, ne kadar severse sevsin, sonunda istemese de sorgular. Ümitler yıkılmaya başlar. Yöneticiler artık dönüşü olmayan bir yola doğru girmeye başlar. 

İşte bu yola girmeden, son sapağa girmek gerek. Yoksa vatandaş hiçbir fedakarlıkta bulunmaz. Hükümetine olan güvenini kaybetmiştir ama devletine güvenini kaybettiğini düşünür. 

Buna vatandaşın damarına basmak da diyebiliriz. Basmamak gerek beyin hücreleri başta olmak üzere, her tarafına kan gidebilsin, değil mi? 

Hakan ALGAN

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: