DÖNÜŞ YOLU
DÖNÜŞ YOLU
Unutmadan dönüş yolunu da anlatmam lazım. Giderken iyiydi; sabah erkenden yola çıkmış, Antalya`nın sıcağını yolda geçirmiş, sıcak basmadan da torosları aşmıştık. Ama dönüş yolu öyle mi ya? Gene sabah erkenden yola çıkmıştık ve cehennem sıcağında Toroslar`daydık. Biz bile şişe şişe su içerken bizim serçedes ne yapsın? Isparta`yı geçtikten sonra tam bir arabayı sollarken motor durdu. Anladığım kadarıyla yeter artık dayanamayacağım mesajıydı bize bu. Ama anlamadığım kadarıyla da bu sıkıntı nasıl giderilecekti? Hemen sağa çektim ve motor kapağını açtım. Dışarıdan görenler;
“Bak gördün mü? Sadece arabayı kullanmak yetmiyor, arıza yapmış ve adam tamir de edebiliyor.”
Diye düşünseler de bir süre motorla birbirimize iki sevgili gibi boş gözlerle baktık. Babam sordu;
“Nesi var?”
“Üst solunum yollarında iltihaplanma var, 3 gün istirahat yazıyorum” diyebilmeyi istiyordum ama pek espri yapılabilecek bir durum yoktu.
Yoldan geçen araçlardan birini durdurarak yardım isterim diye düşünmeye başlamıştım ama tam da rampa da duruyorduk. Binek arabalardan durabilirdi, onların da kaçı anlardı da yardım edebilirdi? Mucizevi bir şekilde bir kamyon durdu. İyi cesaret. Adamcağızın kamyonu mal yüklü ve rampada durdu. Milletimin bu özelliğini seviyorum. Zor durumda olanlara hemen yardım etmeye çalışırız. Şoförü kamyondan indi, acayip karizmatik bir şekilde sadece başını öne doğru eğerek geçmiş olsun dedi ve bana dönerek marşa bas dedi. Kontağı çevirdim tık yok arabada.
“Domates var mı?”
“Ne var mı?”
“Domates”
Bunun da kırığı bize denk geldi diye düşündüm ama gene de anneme dönüp sordum;
“Anne, domates var mı?”
“Sırası mı oğlum şimdi, adama ayıp olur.”
“Anne adam istiyor zaten”
Domatesi adama verdim. Adam gayet kendinden emin bir şekilde domatesin üst kısmını cebinden çıkardığı bıçağı ile oyup motorun orada bir şeyin üzerine şapka gibi geçirdi ve bana dönüp;
“Marşa bas dedi”
Çok komik ve saçma gelmişti bana ama kontağı çevirdiğimde araba çalışmaya başladı. Adama sordum ne yaptın diye. Eski arabası olanlar iyi okusun bu kısmı, lazım olabilir.
“Araba ısınmış ve benzin otomatiği benzini kesmiş. Domatesi benzin otomatiğinin üzerine geçirdim ki soğusun ve benzin göndersin motora. Aklında bulunsun.”
Gene aynı karizmatik bir şekilde kamyonuna bindi ve gitti. Daha sonra araba gaz kesiyordu, ben kendinden emin ve aynı karizmatik şekilde arabadan inip, oyduğum domatesi benzin otomatiğinin üzerindeki ile değiştirip yoluma devam ediyordum. Böylece Kütahya`dan Antalya`ya bizim serçedes 1 depo benzin ve 1 kilo domates yaktı ve evimize ulaştık.
Evet ya, belki bizim de trafo ısındığı içindir bu sıkıntı. Neticede sıcak da iyi gelmiyordu. Belki de biz de bir karpuzu ikiye bölüp kafamıza geçirsek sıkıntımız kalmayacaktı. Aklım, yaşadığım her olayda hep kendimiz için bir çözüm yolu arar olmuştu. Ama şu kesin; şaka bir yana da sıcak çok olumsuz etkiliyordu bizi. İmkânımız varsa yüzme havuzuna girip hem sıcaklardan korunabilir hem de yüzerek vücudumuzun bütün kaslarını çalıştırabilir, nefesimizi de açabiliriz. Bu sadece MS hastaları için değil de kasları zayıflatan bütün kronik hastalara iyi gelebilecek bir şey olabilir, denemek lazım tabii ki.