SAKIN GİTME...
Ellerimde elleri ruhumun,
beni çağıran o büyülü sese doğru kanat açmış..
Gökyüzünün bilinmez, rengarenk ışık hüzmeleriyle süslenmiş binbir katmanına yükselirken bedenim.
Sislerin arasında beliren titrek bir mum ışığına tutunmuş silüetin gülümsüyor bana..
Gör beni, ben hep burdayım sakın gitme..
Dönüyorum dönüyorum canım acımıyor bir tünelin girdabındayım. Yıldızlar, irili ufaklı kucaklara sığmaz o kadar çok..
Bu hayal ötesi birşey, nasıl olur sen niye oradasın..?
Sakın kapatma gözlerini, gitme kal benimle...
Ama o gri bulutlar örtüyor yüzünü kayboluyorsun. Bu bir rüya diyorum, kendimden geçerken.
Yağmur yağacak ondan bu her yeri örten sis, gri...
Ben zaten hiç sevmem o rengi, seni sevmiyorum anlıyormusunn..
Kirpiklerimden süzülüyor gözlerime doluyor onca gökyüzü onca bulut...
İçimden geçiyorsun, buz gibi nefesimi ısıtarak, kalbim durmuş avuçlarında görüyorum...
Aklıma düşüyor gülücüğün.
Korkma!..
Ben burdayım sakın gitme..
Kocaman pamuk gibi beyaz bir buluta sarıp indiriyorsun beni binbir masal ülkesine, özümden tutuyorsun sımsıkı, yüreğinin sesi gümbür gümbür kulaklarım da.
Anılar geçiyor gözlerimden
parça parça, o kadar hafif ki bedenim, üflesen tekrar karışacağım yedi kat gökyüzüne..
Kendimi seyrediyorum ben bedenim de değilim.
Küçük bir kız çocuğu O.
Annemmm..
Annemin sesini duyuyorum uzaklardan, adımı söylüyor terliyceksin dur koşma geri dön..
Sesler karışıyor birbirine ben karışıyorum..
Ayakkabılarım yok olmuş ayaklarım çıplak üşüyorum..
Kal benimle sakın gitme..
Ahh papatyalar ne çok severim...
Papatya tarlasımı uzandığım yer..
Uğur böcekleri,gelincikler kelebeklerle dolu her taraf gözlerime doluşuyorlar..
Sıcacık bir kol beni kucaklıyor işte döndün kalbimm.
Canım acısa da ben niye bu kadar mutluyum hiç ama hiç bilmiyorum..