TEİHİSİN ĶOYULMASI
TEİHİSİN ĶOYULMASI
Uzunca bir zamandır göz ve denge ile ilgili sorunlar yaşıyordum. Nasıl yani diye soranlara açıklama yapayım… Hani büyük rakıyı içtikten sonra nasıl olunuyorsa aynen öyle. Sürekli sarhoş gibiydim. Bütün normal insanlar gibi göz doktorundan defalarca randevu almış ve muayene olmuştum ama hala bir şey bulamamışlardı ve aynı çift görme sorunum devam ediyordu. Dengemle ilgili ise akla ilk gelen orta kulak için ise Kulak-Burun-Boğaz polikliniklerinden randevu alıyor, muayene oluyordum ve onlar da bir şey bulamıyorlardı. Her sağlık kurumunu dener olmuştum. Gittiğim bir özel hastane bana işleyişlerinin o şekilde olmadığını, rehber hekimle görüşmemi ve onun sevk edeceği poliklinikte muayene olabileceğimi söyledi. Ben de öyle yaptım. Rehber hekime durumumu anlattığımda bana nörolojiden randevu almamı söyledi. Alakasını anlayamamıştım ama neden böyle olduğumu da bilmek istiyordum. Hayatım boyunca bütün dualarımı hak eden rehber hekimin yönlendirdiği dualarımın geri kalanını da hak eden nöroloğa gittiğimde muayeneden sonra benden beyin MR`ı istedi. Hemen MR çektirmeye gittim. Üzerimde de fazla nakit olmadığından ilk önce MR`ın fiyatını sordum;
“Beyin MR`ı kaça?”
“150 milyon”
“Yok ben bir kere çektirip gideceğim, makine sizde kalsın…”
“Hııı!!!!”
“Ne bu böyle ya!.. Köşedeki kırtasiyede renkli fotokopi kaç para biliyor musun?”
Neyse ablam ve eniştemle olanları konuştuk ve doktorun MS diye bir şey dediğini anlattım. Meğer bunun ne olduğunu bilmeyen bir tek ben varmışım. Onlar da biliyorlarmış bu rahatsızlığı. Birkaç gün sonra da annem ve babamı karşısına almış ve onlara durumu anlatmış. Sonuna da eklemiş;
“Doktor sinirden ve stresten uzak kalacak dedi, o yüzden hastaneye gitmeyin”
Onlardan bu sözü almış ama özellikle ana yüreği dayanmamış işte, hemen ilk fırsatta ablamları ekip hastaneye koşmuşlar. Bense hastane odamda halen çift gördüğüm için zorlukla hafif çapraz baktığımda tek görebildiğim televizyonu seyrediyordum ki kapının açıldığını ve arkasından babamın sesini duydum;
“Kalk kalk numara yapma, sen hayata metelik vermeyen adamsın”
Aniden dönüp baktığımda aman Allah`ım ne göreyim annem de babam da ikişer tane ve iki kapının önünde duruyorlar.
“Baba Allah aşkına yapma birinizle baş edemiyorum ikinizle birden nasıl baş edeyim?”
Annem atıldı;
“Hakan iyi misin?”
“Ben iyiyim de doktor pek iyi sayılmaz, anlamını bilmediğim bir şeyler söyleyip duruyor”
“Bu serumla verdikleri ne?”
“Bilmiyorum, galiba gazım bitmiş gaz veriyorlar.”
“Ne oldu oğlum sana böyle?”
“Anne bilmiyorum ve bilmediğim için size bir şey söylemedim, hadi siz de eve gidin. Bana gayet iyi bakıyorlar, merak etmeyin.”
Hakan ALGAN