LİKYA’NIN GİZEMLİ MİRASI LİMYRA ANTİK KENTİ TARİHE IŞIK TUTUYOR

Antalya’nın Finike ilçesi Saklısu Mahallesi sınırlarında yer alan Limyra Antik Kenti, sahip olduğu 400’ü aşkın kaya mezarı ve Likya dilinde yazılmış gizemli kitabeleriyle tarih meraklılarını cezbediyor. Likya Bölgesi’nin en çok kaya mezarına sahip antik kentlerinden biri olan Limyra, Toçak Dağı eteklerinde, Akropol ve Roma-Bizans dönemine ait yapılarıyla öne çıkıyor.

Kentin en görkemli yapılarından biri, M.Ö. 4. yüzyılda Likya Kralı Perikles için inşa edilen anıt mezar. Bu yapı, dönemin mimari estetiğini günümüze taşıyan nadir örneklerden biri olarak kabul ediliyor.

Limyra, M.Ö. 4. yüzyılın ilk yarısında Likya’nın başkenti olarak altın çağını yaşadı. Tarihi kayıtlara göre Pers hakimiyeti altında olmasına rağmen kent, büyük bir özgürlüğe sahipti. Kral Perikles’in ardından ise M.S. 2. ve 3. yüzyıllarda ikinci bir yükseliş dönemi yaşandı.

Kentin güneyinde yer alan antik tiyatro, Bizans surları ve İmparator Augustus’un manevi oğlu Gaius Sezar’a adanan anıt mezar ise Limyra’nın tarihsel dokusunu tamamlıyor. Gaius Sezar’ın Kudüs’ten Roma’ya dönerken Limyra’da yaşamını yitirmesi üzerine yapılan bu anıt, detaylı mermer kabartmalarıyla dikkat çekiyor.

Ayrıca, Limyra açıklarında Müslümanların ilk deniz savaşı olarak tarihe geçen “Direklerin Savaşı” da gerçekleşti. Günümüzde az sayıda kalıntı ayakta kalsa da Limyra, tarih tutkunları için hala etkileyici bir durak olmayı sürdürüyor.